Evcil hayvanlarda görülen deri hastalıkları,genelde hayvan yıkama merakından kaynaklanabilir.Örneğin kediler kendilerini temizleyebilirler,ancak buna rağmen yıkanacak olursa,özel bir koruyucu tabakayla kaplı olan deri.yanlış kullanılan detarjen,sabun ya da şampuan nedeniyle bu özelliğini kaybeder,kendine has direnci kaybolur ya da tahriş olur.Dolayısıyla mantar hastakıkları,egzama,deri iltihaplanması ve tüy dökülmesine yol açar.Sokağa çıkan hayvanlardaysa,ayak derilerinde görülen benzin,mazot,boya gibiçeşitli kimyasal maddeler ya da yanmayla tahriş olan dokularda deformasyon ve iltihabik yaralara sıkça rastlanır.Köpekler bu konuda kedilere göre daha şanssızdır.
Deri hastalıklarında daha çok ısırma ve tırmık nedeniyle ortaya çıkan yaralanmalar ve baş.çene,çene altı bölgelerinde,ayaklarda ısırmaya bağlı apselerin oluşması,doğaldır.Belirtileri giderek büyüyen şişlik,iştahsızlık ve halsizliktirBu gibi durumlarda ne tür bir tedavi gerekmektedir.
Apse kendiliğinden patlar ya da hekim tarafından açılarak temizlenir,ancak her iki durumda da antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır.
Sokaklarda bazen hayvanları daha çok arka ayaklarıyla kulak çevrelerini kaşırken görürüz.Doğal olarak yapılan kaşınmalar eşbette belli başlı nedenlerden de olabilir.Sokak hayvanlarında sık görüle deri hastalıklarından biri de,kulak uyuzudur.
Hayvan sürekli kaşındığı içiin kulak çevresinde yaralar oluşur.Öncelikleuyuz tedavi edildikten sonra kulak ve çevresindeki yaralar iyileştirilmelidir.Aksi takdirde tadavi amacına ulaşamaz.
Biraz da toprakta bulunan pire,kene ve uyuz etkenlerinin yol açtığı deri hastalıklarından söz edelim.
Toprakta bulunan pire,kene ve uyuz etkenleri gibi canlılar,kışın genelde kış uykusuna yatarlar.Havaların ısınmasıyla da konakçı olarak yaşayabilecekleri ortamlar arayıp,doğada yaşayan hayvanları bulurlar.Kene kancalarıyla,pire delici organıyla kan almaya çalışırlar.Uyuz etkenleri ise deri ve deri katmanlarında yerleşerek kan emmeye devam eder.Pire ve keneyi teşhis etmek kolaydır.Uyuz etkenini saptamak,mikroskobik canlılar olması nedeniyle o kadar kolay değildir.Şüphe edilen bölgeden alınan kazıntının mikroskop altında incelenmesiyle türü saptanır.Sarkoptes,Demodeks uyuzları sıklıkla görülen uyuz etkenleridir.İnsanlara bulaşma olanığı oldukça yüksektir.En belirgin özelliği kaşıntı,deride kalınlaşma ve sedef förüntüsüdür.Ayağıyla topraktan aldığı mantar ve bakteri etkenlerini uyuzla deriye bulaştırdıklarında karmaşık bir hastalık ortaya çıkar.Tedavi süresince öncelikle hayvanın vücudunu kaşıması engellenir.Lokal ve genel ilaç uygulamalarıyla uyuzun tedavisi eskiye göre daha kolaydır.Bu tedavi sonunda vücutta bir tek uyuz etkeni bile kalmamalıdır.Tedavi sırasında sürekli olarak,vücuttan alınan deri kazıntılarının mikroskobik incelemesi yapılmalıdır.
Uyuz tedavisi mümkün olmayan bir hastalık kesinlikle değildir.Uyuz hastalığının hiçbir aşamasında tedavisimümkün değil diyerek hayvanı uyutma yöntemine başvurulmaz.Uyuz etkeni tesbit edilir,teşhis konursa tedavisi kolaydır.Tedavisinin mümkün olmadığı ileri sürülüp hayvanı uyutma yöntemine gitmek kolaycılıktır.
İnsanlarda olduğu kadar hayvanlarda da rastlanan önemli bir diğer deri hastalığı da Egzama dır.
Egzama hastalığının üç türü vardır.aşırı proteinle beslenme(proteinemi)nedeniyle ortaya çıkan egzama,vitamin yetmezliğinden kaynaklanan egzama ya da alejik egzama.Proteinemi ve alrjik türdeki egzamalar birbirine bağlı olarak görülebilir.Yani aşaırı protein alımı nedeniyle karaciğer hassaslaşır ve alejik bir durum oluşur.Tek yönlü beslenme nasıl insanlar için zararlıysaihayvanlar içinde zararlıdır.Karaciğerde depolanan aşırı miktardaki protein deride lökalize olamsından ötürü,hayvanda ergenlik sivilcelerine benzer küçük noktacıklar oluşur.Hayvanın kaşınması sonucu patlayan bu noktacıklar tüylere yapışır.kokulu ve aşırıkaşıntı veren bir hal olur.Tedavi için o bölgenin tüyleri iyice traş edilip temizlendikten sonra lokal ilaç uygulanır.ancak veretiner hekime danışmadan ilaç kullanılması sakıncalıdır.Çünkü kaşıntı nedeninin saptanması ve ona göre bir tedavinin uygulanması gerekmektedir.Eğer neden egzama ise kortizon tedavisi uygulanır.Uyuzdaysa kortizon kullanılmaz,kullanıldığı takdirde uyuz etkenini besleyici bir özelliğe sahip olduğundan hastalık tehlikeli boyutlarda ilerleyebilir. Kimyasal maddeler, boya,tiner,kostik maddelerden tutun da ciklete (yapıştığı yere hava aldırmaz) sentetik halılar,yanlış kullanılan kozmetik ürünlere kadar her şey egzamaya neden olabilir.Sokakta yaşayan ya da sokağa çıkan en hayvanlarında görülen alrji nedenleri araştırılırken doğada bulunan bitki örtüsü de göz önünde bulundurulmalı.Örneğin kiraz ve erik ağaçlarının salgıladığı balzam ve çam ağıcının reçinesi hayvanlarda alerjiye neden olabilir.Vitamin eksikliğinden kaynaklanan deri hastalıkları da vardır.A,D ve H vitaminlerinin eksikliğinden kaynaklanan tüy dökülmelerinde kaşıntıya rastlanmaz.Derinin tüy tutma özelliği kaybolur,ve normalden fazla seyrekleşme olur.Bu gibi durumlar hastalık belirtisidir.ancak tüy dökmesinin başka nedenleri de olabilir.
Kısırlaştırılmış hayvanlarda hormon yetersizliğine bağlı tüy dökülmeleri görülür.Dişide östrojen,erkekte testeron hormonunun azlığı tüy dökülmesine sebep olur.Dişilerde tüm vücutta tüy seyrekleşmesine rastlanırken,erkekler çırılçıplak kalbilirler.Tedavisinde ,eksik olan hormonun çok düşük dozlarda verilmesi gerekir.
Ayrıca Stafilokokus Epidermitis denilen bakteriler,deri iltihaplanmalarına neden olur.Egzamayla birlikte mikrobik deri hastalıkları görülür.
Halk arasında köpek tüylerinin kiste neden olduğu kanısı yaygındır.aslında tüyün kemdisi kist yapmaz.Tüylerin üzerindeki parazit,yumurta ve proteinleri alrji yapar.Bundan dolayıdır ki, kist aşısı olmuş köpeklerden çekinmek yersizdir.Uzun tüylü köpekler tüm sene boyunca tüy dökerler.bir hayvan sahibinin hayvanını taraması,fırçalaması onu beslemekten daha önemli bir görevidir.Kısa tüylü hayvanlar belli mevsimlerde tüy dökerler ve daha çok yattıkalrı yerlere tüylerini bırakırlar.Kısa tüylü hayvanları ince dişli bir fırçayla taramak ve pamuklu olmayan hafif nemli bir bezle tımar yapmak gerekir.
Taramanın hayvan vücuduna 3 yararı vardır.Öncelikle hayvanın vücudunda var olan pire ve kenelerin tarağa takılması ile bunların varlığı saptanır.Ayrıca vücuttan atılacak tüylerin tarak ve fırça yardımıyla toplanmasına yardımcı olur.Tüy dipleri ve deriye dolaylı olarak yapılan masajla sinirlerin uyarılması ve daha sağlıklı tüylerin çıkmasına neden olur.
İlkbaharın bittiği yazın başladığı anlarda palto değişikliği kaçınılmazdır.Özellikle bu aylarda daha sık ve düzenli taramalar,tüylerin etrafa yayılmasını , alerji ve parazitlerin bulaşmasını engeller
English information
Kangal köpeğinin ingilizce
özellikleri.
Kangal dogs characteristics,
English.
PROPERTY AND KNOW GERKENLER Kangal dogs
COIL how the dogs are a
race?
What are the distinctive features of the Kangal
dogs, other dog breeds.
Kangal dog's instinct to
protect:
Kangal dogs are not subjected to training other
dog breeds such as the animals have an innate racial characteristics.
With people who lived in Anatolia for centuries, and in which areas
of their herds of prey animals, and outside their homes could have preserved
against all hazards. Today, the new coil to be understood the
importance of dogs has started and the place was
right.
Kangal dogs larger than they appear at the
beginning of the biggest tehlikerin on behalf of the qualities of different
races in this manner is the loss of breeding and
race.
Characteristics of people who will be the first
race of the Kangal dog owner should be aware of. Each coil is not a
big dog that appears. There are certain characteristics the Kangal
breed. Chief among these is his superior's feelings, and race
characteristics. These are the major features are included as an
image sequence with the
The tail structure: that is
curved upward and becomes vertical format with ring-shaped tail
dedimiz.
Head configuration: Get a black head, ears glued
to the head and the triangular shape, the jaw is strong. (Kangal
dogs ears cut off, and generally cut in the average five or six months of age
when entering winter, hot in the summer or spring, is the equivalent
getirilmetedir wound heal and the wolf may be reduced. The purpose of cutting
off the ear of losing them in the ears of the wolf at the time romp. Any
previous dog received for sheep in the garden or for the protection of the ears
are being received There is no need to be dropped. especially the
Black Sea region should be careful not to cut the ears, especially due to the
excessive rainfall.)
Body structure: structure of the
muscular body and frame görünümünlüdür Kangal dogs. Overall body
color and the albino dedimiz bozdan kırçıl various colors are possible but not
returning to Gray steel has. Medallion in the chest and feet, white
socks like the color has. Again, arak or six feet, Moss dedimiz
finger nail can be viewed at one or more of the so-called extra, as in the coils
of his hunting dogs and dogs there are even number of quotes for the back-foot
coil is not the determining properties. This mistake can lead to
discrimination.
Kangal AGAINST HIS
BEHAVIOR
Kangal dogs against people, especially children
and women against the owner is very docile. When the owner has the
instinct to understand love kızabilceğini expire. Has the area
where the protection against foreigners, but the owner as well as in terms of
structure, while the sound of aggressive and when to remove the danger from the
future have already sezecek instinct. Protects the area where the
very best, to kill the other dog breeds, such as waiting for the owner to wait
until the attack at the beginning when it has become
ineffective.
Kangal dogs
mating
Kangal dogs twice a year, females enter çifleşme
period (the period of joy) in Male coils are ready to mate at any time.
Reproduce their brothers of the major features of the Kangal
dogs.
Kangal dogs NUTRITION
Kangal
dog bone and meat eating carnivorous animals that feed on food and bread, etc.
but dedimiz insulation. yiyerekte be fostered. A coil
can be fed large breed adult eating one meal a day even though consumption is
not more than insomuch. Easy to maintain.
Gebe ve Laktasyondaki Köpeklerin Beslenmesi
Gebe ve Laktasyondaki Köpeklerin Beslenmesi : Köpeklerde fötüs, uterus, plesanta ve memelerdeki en büyük gelişme toplam 9 hafta süren gebeliğin son üç haftasında meydana gelir. Gebeliğin ilk dört haftasında normal beslenmeye devam edilmeli, 5. Ve 60. Haftadan itibaren yiyecek yiyecek miktarı her hafta % 10 düzeyinde arttırılarak doğum esnasında % 50’ye kadar arttırılmalıdır. Fazla sayıda yavru taşıyan gebe Kangal köpeklerinde gebeliğin son 7-10 gününde iştahsızlık görülebilir. Bu durumda azar azar ve lezzetli yiyecekler vermek faydalı olabilir.Gebeliğin son üç haftalık döneminde uterusun büyümesiyle karın hacmi daraldığı için gebe köpekler günde üç kere beslenmelidir. Gebelik süresince enerji gereksinimi ortalama % 20 artar. Gebelik ve doğum sırasında taze karaciğer, haftada iki-üç defa 15-30 g miktarında verilerek;oldukça etkili bir takviye yapılabilir. Keza protein düzeyinin %2-4 oranında arttırılması yavrularında daha güçlü olmalarını sağlar. Anne köpek, doğumu izleyen birkaç gün yemek defekasyon ve işeme gereksinimleri dışında yavruların yanında olmayı ister. Laktasyon dönemi ortalama 6 haftadır. Kolostrum ( ağız sütü ) bir-üç gün salgılanır ve bunu giderek çoğalan normal süt izler. Süt salgısı 5.-6. Haftaya kadara artar, sonra azalır. Laktasyon döneminde normal bir süt verimi için ana optimum düzeyde beslenmelidir. Gıda alımı doğumdan sonra artarak, doğumdan 3-4 hafta sonra maksimuma ulaşır.
Ergin Köpeklerin Beslenmesi : Ergin Kangal köpekleri günde bir defa hep aynı saatlerde beslenmelidir. Orta boy bir köpek için yaklaşık 2 kg’lık bir diyet düzenlenir. Böyle bir diyetin yaklaşık 1/3 ‘ü et, 1/3 ü tahıl ve sebze karışımı 1/3’ü de su şeklindedir. Diyetin miktarı hayvanın canlı ağırlığına, kondisyonuna ve yaptığı işe göre ayarlanmalıdır. Örneğin köpek zayıf ise yada fazla çalışıyorsa ilave olarak bir miktar süt, 1 yumurta, bir miktar sebze veya tahıl verilmelidir. Ergin köpeklerde halk arasında yal denilen arpa ununun sıcak su ile hamur haline getirilmesiyle elde edilen mamülden günde 2 kg kadar verilir. Buna ilaveten günde 25 gr. Et, haftada 3 kere haşlanmış ve fazla sert olmayan kemik verilir.
Tablo 1 : Köpekler için karma örnekleri
Malzeme Cinsi
1. Karma
2.Karma
Mısır Unu
35
35
Buğday Kepeği
12
17
Et-Kemik Unu
15
10
Balık Unu
12
22
Süt Tozu
10
14
Kemik Unu
14
-
Tuz
1
1
Bu karmalar özellikle toplu köpek yetiştirilen işletmeler için uygun, ucuz karmalardır. Bunlardan günde bir öğünde
Köpek Ağırlığı
Bir Öğünde verilecek Miktar
10 Kg ağırlıkta bir köpek için
750 gr
15 Kg ağırlıkta bir köpek için
1000 gr
20 Kg ağırlıkta bir köpek için
1200 gr
30 Kg ağırlıkta bir köpek için
2000 gr
40 Kg ağırlıkta bir köpek için
2500 gr
miktarlarında et suyu, sebze suyu veya süt gibi sıvılarla ıslatılarak verilir. Buna ilaveten hayvanların önüne haşlanmış sebzeler konur. 1. Karmanın gebe ve laktasyondaki dişilere ve sütten yeni kesilen yavrulara verilmesi tavsiye edilmektedir.
Rasyon hazırlanırken dikkat edilecek en önemli nokta, unu ince un halinde öğütülmesidir. Çünkü iri taneli unlar köpekler tarafından öğütülememektedir
GENEL HASTALIKLAR
GENEL HASTALIKLAR
Tüm hayvanlar yaşamları boyunca çeşitli enfeksiyonlara maruz kalırlar.Anneden alınan antikorların etkisi sona erdiğinde enfeksiyonlara karşı zayıf hale gelirler.Enfeksiyona yakalanmadan önce,kendi bağışıklıklarını geliştirmeleri için gerekli olan yeterli miktarda antikoru üretecek B hücrelerine sahip olmaları gerekir.Özellikle köpek üretim merkezleri,barınaklar,pansiyonlar,pet shop ve dog showlar gibi kalabalık çevrelerde bulunan yavrular yüksek risk altındadır.Bu nedenle,viral ve bakteriyel aşıları tamamlanmış olan yavru köpeklerin,dog show gibi etkinliklere katılması doğru değildir.
VİRAL HASTALIKLAR
Gençlik Hastalığı : (Canine Distemper)
Köpeklerin gençlik hastalığı bulaşıcı viral bir hastalıktır.Kolostrum (anneden ilk emzirme sırasındaalınan süt,ağız sütü,yüksek miktarda antikor içerir.)almış yavrularda.maternal(anneden alınan) antikorlar yavruyu % 12 hafta korur.Kolostrum almamış olanlarda ise bu süre 1-4 haftadır.Bu nedenle hastalık genelikle 3-12 aylık köpeklerde yaygındır.Fakat daha yaşlı köpeklerde de rastlanabilmektedir.Yüksek ateş (40-41C) ile başlayan hastalık,iştahsızlık,depresyon,burun ve göz akıntıları,kusma ve ishal ile devam eder.Hastalığa yakalanan köpeklerin büyük kısmı (%60-80) ölür.Hastalığın en çok görülen tipi solunum tipi olmak üzere sindirim sistemi ile ilgili ve sinirsel belirtilerin gözlendiği hastalık formları daha sık görülür.Hastalığın sinirsel formunda sara tipi nöbetler,tikler ve felçler gözlenir.Distemper virüsü T ve B hücreleri ile makrofajları etkiler.Köpek iyileşse bile virüsün bağışıklık sisteminde yaptığı bozukluk kalıcı olur.Distemper virusünün hastalık yapma yeteneği köpek makrofajları üzerindeki bu replikasyon yeteneğinden ileri gelmektedir.
Kanlı İshal :(Canine Coronavirüs)
Kanlı ishale neden olan parvovirüsler nisbeten yeni virüslerdendir ve kedilerin gençlik hastalığı virüsleri ile yakkınlıkları vardır.İlk olarak 1978 yılında ortaya çıkan ve yüzbinlerce köpeğin ölümüne neden olan bu hastalık köpeklerin afeti olarak tanımlanmaktadır.İlk olarak Kuzey Amerika'da tanımlanan hastalık bundan sonra Avustralya,Yeni Zelanda,Asya,Merkez Amerika ve Güney Afrika'da görülmüştür.1983'lü yıllarda itibaren 50'yi aşkın ülkede gözlendiği bildirilmiştir.Hastalık her yaştaki köpekte gastrointestinal belirtilere,yavru köpeklerde kalp kasının iltihabına(miyokarditis) neden olur.Özellikle yavru köpekler için tehlikeli olan parvoviral enteritise,3 yaşın altındaki köpeklerde rastlanmaktadır.Yeni zelanda'da yapılan bir araştırmaya göre 0-7 haftalık köpeklerde hastalığın insidansı %63, 8-12 haftalık köpeklerde %29, 3-6 aylık köpeklerde %23, 6-12 aylık köpeklerde %14, 1-2 yaşındakilerde ise %9, bir yaşından sonra da %11 olarak tespit edilmiştir.Bu virüs özellikle hızlı olarak bölünen hücreleri hedef alır.Bu hücrelerde organizmada barsakta bulunan ve alınan besinlerin değerlendirilmesi ile ilgili olan hücrelerdir.
Parvoviral hastalığın ilk belirtisi şiddetli kusmadır.Kusmuk gri-beyaz renkte ve suludur.Kusmayı sulu,kötü kokulu,sarıdan kahverengiye kadar değişen renkte ishal izler.İshal halinde çıkarılan dışkıda taze ya da pıhtılaşmış halde kan bulunur.Ateş 41.C kadar yükselir.Kusma ve ishal nedeni ile oluşan sıvı kayıpları sonucu çoğu yavru köpekler ilk 24 saat içerisinde ölür.Kalbin etkilendiği durumlarda ise çoğu zaman yavru köpekler ölü bulunurlar.Bu hastalıkta ölüm oranı %50'nin üzerindedir.
Parvovirüslerin bağışıklık sistemini baskıladıkları bilinmektedir.Ancak bunun mekanizması ve lenfosit fonksiyonlarını nasıl etkiledikleri henüz açıklığa kavuşmamıştır.Virüslerin bağışııklık sistemini nasıl baskıladıklarına ilgli 4 ana mekanizma vardır.Bu mekanizma lar sayesinde virüsler,vücudun bağışıklık sisteminin zayıf taraflarını araştırarak kendi varlıklarını garentiye alırlar.Virüsler:
1)T ve B hücrelerinin fonksiyonlarını bozar veya onları yok ederler.
2)Bağışıklık sisteminin düzeninde dengesizliğe yol açarak,baskılayıcı T hücrelerinin aşırı aktif hale gelmesine neden olurlar.
3)Makrofajlar bu virüsleri yutarken,makrofajlara zarar verebilir vemakrofajları enfekte edebilirler.
4)Hedef hücrelerin genetik kodlarını çalabilirler.
Virüsler özellikle belirli bir hücreyi etkileyen kimyasal habercilerin reseptörlerine kendi genetom proteinlerini yerleştirirler.Bu şekilde virüs, habercinin gönderdiği kamutları bozar veya ortadan kaldırır.Modifiye canlı parvovirüs aşıları,köpeklerde 2-5 haftalık bir süre için bağışıklık sistemini baskılayıcı etki gösterir.
Bulaçıcı Karaciğer Hastalığı : (Infectıous Canine Hepatitis, CAV-1)
Bu hastalığın etkeni adenovirüslerdir (CAV-1) ve bulaşma hasta köpeklerin idrarı ile olur.Hastalığın en şiddetli formları yavru köprklerde görülmektedir.Aşılı anneden doğan yavru köpekleri kolostrum 5-7 haftaya kadar koruyabilir.Bulaşıcı karaciğer hastalığının 13 yaşındaki köpeklerde bile ölüme yol açtığı bilinmektedir.Adenovirüsler tüm dokuları enfekte edebilme yeteneğindedir.Fakat daha çok karaciğer hücreleri ile ilgilidirler ve bu organda şiddetli yangıya neden olur.Hastalığın ilerleyen dönemlerinde gözlerde kornoval opasite (kornoal bulanıklık) şekillenir.Mavi göz olarak daadlandırılan bu bozukluğun nedeni gözlerin pigmentli tabakasının yangısıdır ve aşılamayı takibende gözlemlenir.
Bu virüs daha çok solunum sisteminde hastalık yapmaktadır."Trache obronşitis veya Kennel Cough" olarak adlandırılan köpek öksürüğü hastalığının etkenlerinden biridir.Özellikle kalabalık ortamlarda barınan köpekler arasında yaygındır.CAV-2 aşısı aynı zamanda CAV-1 aşı virüsü nedeniyle oluşabilecek korneal reaksiyonlarıda önler.
Köpek Nezlesi : (Canine Parainfluenza)
Bu viral enfeksiyon solunum sisteminde orta dereceli bir yangıya neden olur.Ancak CAV-2 virüsü ve Bordetalla bronchiseptica bakterisi ile kombine halde çok şiddetli ve ölümcül enfeksiyonlara neden olurlar